BOLU BAKÜ’DEN SES VERDİ
“II. Beynelxalq Türk Xalqları Uşaq Edebiyatı Konqresi” (II. Uluslar
arası Türk Halkları Çocuk Edebiyatı Kongresi), 11–13 Ekim 2012
tarihinde Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlendi. Bu kongreye, Abant
İzzet baysal Üniversitesi öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Nazlı Rânâ
Gürel ve Yrd. Doç. Dr. Zeki Gürel de birer bildiriyle katıldılar.
Bakü’de
eğitim ve öğretimine devam eden QAFQAZ UNİVERSİTETİ’nin Azerbaycan
Cumhuriyeti Eğitim Bakanlığı, Türkiye Yazarlar Birliği ve Azerbaycan
Yazarlar Birliği ile birlikte düzenlendiği uluslar arası bu kongreye; 8
ülkeden 95 bilim adamı, şair, yazar ve yayıncı katılmıştır.
Abant
İzzet Baysal Üniversitesi öğretim üyeleri kendi imkânlarıyla
katıldıkları bu uluslar arası kongrede sundukları bildirilerinde özetle
şunları anlatmışlardır:
Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Nazlı Rânâ Gürel:
MAKEDONYA TÜRK ÇOCUK EDEBİYATINDA BİR DÜNYA KLASİĞİ
NECATİ ZEKERİYA
Tito Yugoslavyasının yıkılmasından sonra (1991), bağımsızlığına kavuşan Makedonya, Balkanlar’da genç bir cumhuriyettir.
Makedonya’da
Türk kültürüne, Türk düşüncesine, ses bayrağımız Türkçeye, Türk
edebiyatına ve insanlığa eserleriyle, çalışmalarıyla hizmet etmiş, yön
vermiş şahsiyetlerden biri de Necati Zekeriya’dır.
Makedonya
ve Kosova Türkleri edebiyatının ilk dönem sanatçılarından biri olan
Necati Zekeriya, deyince akla onlarca kitap, yüzlerce makale,
yetiştirdiği çocuklar, elinden tuttuğu gençler, arkadaşlık ettiği usta
kalemler, Birlik gazetesi, Piyoner, Sevinç, Tomurcuk, Kuş gibi çocuk
dergileri, çeviri kitaplar ve tabii ki, hikâye ve şiir ağırlıklı telif
eserler… En önemlisi de ORHAN gelir… Makedonya’da TÜRKÇE ÇOCUK EDEBİYATI gelir, gelmelidir.
Türk
asıllı Makedonyalı şair, eleştirmen, hikâyeci, yayıncı Necati Zekeriya,
1928 yılında Üsküp’te dünyaya geldi. 1988 yılında da vefat etti.
Biz
bu tebliğimizde; Makedonya’daki Türk varlığına dikkat çektikten sonra,
Makedonya çocuk edebiyatının güçlü temsilcisi Necati Zekeriya’nın
hayatına temas edeceğiz. Necati Zekeriya’nın bir çocuk edebiyatçısı
olarak yaptığı hizmetler ve eserleri üzerinde dururken ORHAN adlı
kitabının çocuk edebiyatında dünya klasiklerinden biri sayılması
gerektiğini gerekçeleriyle birlikte anlatacağız.
Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Zeki Gürel’de:
MUTLU, SAĞLIKLI VE BAŞARILI ÇOCUKLAR MASAL İKLİMİNDE BÜYÜRLER
İnsan, biyo-psiko-sosyal bir varlıktır. Bu eşref-i mahlûkatın çocukluk çağı, kendisinden sonra gelen çağların da habercisidir.
Masal,
edebiyatın içinde, özellikle de çocuk edebiyatında öne çıkan bir tür
olarak dikkati çekmektedir. Hatta çocukluğun bir evresi “Masal Çağı”
olarak bile adlandırılmaktadır. Çocuk edebiyatındaki önemli türlerden
biri olan masallar çocukluk çağının olmazsa olmazları arasında yerini
almamışsa orda bir eksiklik ve yanlışlık var demektir.
“Masallar
çocukluk cennetinin hayal ülkesidir. Çocuk ruhunu yansıtan en çocuksu
tür masaldır, çocukluğun yüzü hep geleceğe dönüktür. Masallar da
geçmişle değil gelecekle ilgilidir. Çocuk hayali masallardan beslenir.
Ve gelişir. Masallar aynı zamanda gerçek hayatı da yansıtır. Masallardan
hayalleri ayıkladığınızda gerçekler dünyası daha kolay anlaşılır.
Çocuk
masalda kendini bulur. Masalla kolayca özdeşleşir, masalı yaşar. Masal
kahramanlarını kendine yakın hisseder. Kendini masaldaki serüvene
katmaktan hoşlanır. Masal formu, masalın sembolleri, tipleri, imajları
ile çocuk dünyasının soyut anlatımı benzerlikler gösterir. Çocuk için
masal hayaller dünyasında oynanan oyundan farksızdır. Büyüme ve gelişme
çağındaki çocukların özlemleri en zengin olarak masallarda yer alır.
Masal bu yüzden çocuğa yakındır. Çocuk ve masal, çocuk dünyasının özeti
gibidir.” Masallar, eskiden beri çocukların ilgisini çeken bir anlatım türüdür. Masal türünün kaynağı konusunda değişik görüşler vardır.
Destanlar
ve masallar millî şuuraltıdır. Bu açıdan bakıldığında çocukların masal
çağında dinledikleri/okudukları/canlandırdıkları destan ve masalların
bir milletin kendi çocuklarına kazandıracakları millî kimlikle olan
ilişkisi de, ortak insanlık ideallerine sahip yeni nesiller içim önemi
de kendiliğinden ortaya çıkmaktadır.
Kim
ne derse desin masal çağındaki çocuklar, masalsız olamazlar. Andre
Maurois’in de dediği gibi “çocuklara masal verilmese bile onlar bunu
yaratacaklardır.”
Biz
bu bildirimizde, masalın çocuğun eğitiminde, kişiliğinin gelişmesinde,
dil öğreniminde, sosyal gelişiminde, kendini tanıma ve ifade etmedeki
önemine, çocukluktaki dinlenen masalların onun yetişkinliğindeki
başarısına ve mutluluğuna ne denli katkı sunduğuna/sunacağına dikkatleri
çekeceğiz. Masalla ilgili olumlu ve olumsuz görüşleri değerlendirecek,
masalın faydalarını maddeler halinde sayacağız.
Türk
Dünyası Çocuk edebiyatı çalışmalarında masal merkezli çalışmaların
önemine değinirken de çocuklarımız için bir masal atlasının niçin ve
nasıl hazırlanması gerektiğine dair görüşlerimizi katılımcılarla
paylaşacak ve bu hususta bir tartışma zemini yaratarak ortak bir noktada
birleşme için Gerekli Müesseseye, TÜRK DÜNYASI ÇOCUK EDEBİYATI
ENSTİTÜSÜNE vurgu yapacağız.
Kongrenin Sonuç Bildirisinde ise şunlar yer alıyor:
1.Çocuk dergilerinin basılmasını sağlamak;
2.Çocuk kitaplarının Azerbaycan Türkçesinde neşredilmesine öncülük etmek;
3.Çocuk Edebiyatını gündemde tutmak;
4.Çocuk
Edebiyatı kitaplarının Türk Dünyasının çocuklarına ulaştırılması adına,
her yıl belli sayıda çocuk kitaplarının aktarma ve tercüme
çalışmalarını başlatmak;
5.Türk Dünyası üniversitelerinin Eğitim Fakültelerinde Çocuk Edebiyatı Anabilim Dallarına yer vermek;
6.Türk Dünyasının tamamını kapsayan Türk Halkları Çocuk Edebiyatı Antolojisi hazırlamak;
7.Türk
Dünyasının her bir ülkesinde alanın uzmanı eğitimci ve çocuk edebiyatı
yazarlarından oluşan komisyonlarca, yaş gruplarına göre çocuk kitapları,
sözlükler ve kılavuzlar hazırlamak; ailelerin ve velilerin çocuklarına
neler okutabileceklerine dair kılavuzluk yapmak;
8.Çocuk edebiyatında işlenen ortak değerleri tespit etmek; bunları değerlendirerek ortak bir bakış açısı belirlemek;
9.Her kongrenin sonunda bir sonraki kongrenin temel alanını belirlemek;
10.Çocuk
edebiyatı kongrelerinin –ev sahipliğini üstlenmeleri durumunda- Türk
halklarından herhangi birisinde silsile şeklinde devam ettirilmesinin
faydalı olacağına inanıyoruz:
11.ӂocuk
Edebiyatı” ile “Çocuğun Edebiyatı” kavramlarının birbirinden farklı ve
özel bir yapıya sahip olduğunu sempozyum vasıtasıyla ilgililere
duyurmak;
12.Türk
devlet ve topluluklarında yapılan masal derleme çalışmalarının
sonuçları bir merkezde toplanmalı. Henüz vakit geçmeden yeni masal
derleme çalışmaları yapılarak bu merkeze ulaştırılmak;
13.Türk
Dünyasının masalları tasnif edilip incelenmeli ve değerlendirildikten
sonra ayıklama yapılarak Türk Dünyası Masal atlası hazırlanmalıdır. Bu
atlasın Türk devlet ve topluluklarında basımı, dağıtımı sağlanmalıdır;
14.Türk
Dünyası Masal atlasının çocukların yaş gruplarına göre çizgi roman,
çizgi film, resimli kitap, boyama kitabı, yap-boz… gibi yan ürünleri
hazırlanıp Bütün Türk Dünyasında çocukların beğenisine ve dikkatine
sunulmalıdır;
15.Türk Devlet ve topluluklarında ortak masal yazma yarışmaları yapılmalı, ödüller verilmelidir;
16.Türk Dünyası Masal atlasından masal anlatma yarışmaları düzenlenmelidir;
17.Bütün
bu çalışmaları hakkıyla yürütebilmek içinde gündelik siyasetten uzak
çalışacak millî hedeflere ve ortak insanlık ideallerine hizmet edecek
bir TÜRK DÜNYASI ÇOCUK EDEBİYATI ENSTİTÜSÜ kurulmalıdır;
18.Çocuk edebiyatı derslerinin yeni bir bakış açısıyla işlenmesine ihtiyaç duyulmaktadır;
19.Çocuk Edebiyatı’nın önemini, neşirlerinin zorluğunu okuyuculara iletmek önem arz etmektedir;
20.Özgün
bir çocuk edebiyatının oluşturulmasında Türk edebiyatının tarihî ve
klâsik metinlerinden özellikle yararlanılmalıdır. Bu metinler esas
alınarak çizgi film, sinema veya tiyatroya uyarlanmalıdır;
21.Azerbaycan,
Kazakistan, Özbekistan, Türkiye vb. Türk halklarının uzmanları
tarafından Türk Çocuk Edebiyatı Tarihi yazılmalı; bütün Türk lehçelerine
aktarılmalı; basım ve dağıtımı o ülkelerin bakanlıkları veya ilgili
kuruluşları tarafından temin edilmelidir;
22.Türk
Dünyası olarak ortak bir alfabeye geçme, kültürel ilişkileri
yoğunlaştırma, öğrenci, öğretim elemanı alışverişini artıracak
organizeler düzenleme ihtiyacı vardır. Erasmus, Farabi benzeri
uygulamaların Türk Dünyası için de tanzim edilmesi faideli olacaktır.
“Uşaqlarına deyer veren xalkın sabahı daha işıqlı olur” Azerbaycanda
yayımlanan gazeteler, bu kongreyle ilgili haber için bu başlığı
kullanmışlar. Bolu’dan kongreye katılan Zeki Gürel’le ilgili olarak
Azerbaycan gazetelerine yansıyan ise şu:
“Dili bir, könlü bir, imanı bir…
Türkiye’nin
Abant İzzet Baysal Üniversitetinin doktoru Zeki Gürel dedi ki, uşaqlar
geleceyimizdir: Bu manada geleceğimiz üçün daha faydalı işler
görmeliyik. Tabii ki, bu kongresde ele bu sahada görülen işlerdendir.
Lakin esas mesele odur ki, alınan kararlar kağız üzerinde qalmalı deyil.
Meselen, hele 1996.cu ilde Bakıda Elmler Akademiyasında Türk yazarları
ile bağlı bir tedbir keçirildi. Orada gündemde olan meselelerden biri Türk xalkları Uşaq Edebiyyatı ile
bağlı idi. Tedbirin sonunda Türk Uşaq Edebiyatı İnstitutunun teşkili
ile bağlı qarar qabul olundu. Lakin o vaxtdan iller keçmesine
baxmayaraq, bununla bağlı bir iş görülmedi. Yani demek isteyerem ki,
keçirilen tedbirler öz behresini vermelidir. Güman edirem ki, bu
konqresde bu kimi meseleler de diqqet merkezinde olacaq.
Beli,
bu gün Türk uşaq edebiyatı inkişafdadır. Meqsedimiz Türk Dünyasının
uşaqlarını bir-birine daha da yaxınlaşdırmaq, qardaş etmekdir. Dili bir,
könlü bir, imanı bir mükemmel Türk Dünyası qurmaq üçün işe uşaqların
menevi dünyasından başlamaq lazımdır. Niye bele bir Türk Dünyasına
ihtiyac var? Bütün Türk Dünyasında emin- amanlığın olması üçün, başqa
sözle desek, Türk Dünyasında emin-amanlığın güclenmesi qloballaşan
dünyada emin-amanlığın güclenmesi demekdir. Bele bir neslin yetişmesinde
ise uşaq edebiyatının, şüphesiz ki, öz xüsusi yeri var.”
|