Eğitime gönül verenler
Aylardır devam eden hummalı çalışmalar, nihayet semeresini vermiş; Qafqaz Üniversitesi'nin ek binası, hizmete hazır hâle gelmişti. Bu heybetli binanın açılış merasiminin baş konukları Azerbaycan Tahsil Nazırı Muhterem Misir Merdanov ve Türkiye Milli Eğitim Bakanı Sayın Hüseyin Çelik’ti.
Bu muhteşem açılışa yansıyan o kadar çok renkli görüntüler vardı ki...Qafqaz Üniversitesi Rektörü Ahmet Saniç Bey'in ifadelerinde, üniversitenin gayesi ve hedefi anımsatılıyordu:
“Üniversitemizde, uluslararası kurumlarda çalışabilecek düzeyde, çağımız şartlarına göre hayata hazırladığımız gençlerimizin milli değerlerine bağlı, devlet ve millet sevgisi ile dopdolu, evrensel insani değerlerle donanmış olması, eğitimimizin ana hedeflerini oluşturmaktadır.”
Misir Merdanov'un o alışıldık şahane üslûbunda, eğitime olan takdirler dile geliyordu:
“Qafqaz Üniversitesi, Azerbaycan'da örnek bir tahsil müessesesidir. En seçilmiş, en nüfuzlu kadro ve talebelerden müteşekkildir... Fedakâr insanlar, öz emekleriyle ortaya koydukları tahsil ocaklarıyla hep yâdda kalacaklardır.”
Sayın Hüseyin Çelik Bey'in harika Azerice konuşması, salonda alkış tufanı kopmasına vesile olurken; ifadelerinde ise, Türkiye-Azerbaycan kardeşliği vurgulanıyordu:
“Azerbaycan'ın sevinci sevincimiz, kederi kederimizdir.” (M.K. Atatürk)
Çağ Öğretim İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkanı Enver Özeren Bey'in de kardeşlik mefhumunun galebe çaldığı konuşmasında, türkülere mal olmuş mısraların da yankısı duyuluyor ve duygulu dakikalar yaşanıyordu:
“Çırpınırdı Karadeniz, Bakıp Türk'ün bayrağına;Ah ölmeden bir görseydim,Düşebilsem toprağına.” (Ahmet Cevat)
“Azerbaycan yüreğimde bir şahdamardır... Ve hasreti, gönlümde büyük Türkistan kadardır.” (Yavuz Bülent Bakiler)
Konuk bakanlarımıza takdim edilen, Hattât Mehmet Rıhtım Bey ve onun değerli eşi Tezhib Sanatçısı Hülya Rıhtım Hanım'a ait olan iki harikulade tablodan birine nakşedilmiş Fuzûli'nin şu meşhur beyti, eğitim sevdalısı iki bakanımıza, ehlinin ağzından okunuyordu:
“Ya Rab, belâ-yı aşk ile kıl âşina beni, Bir dem belâ-yı aşktan etme cüda beni.”
Böylece bir açılış, - adı sanı bilinsin yahut bilinmesin ne fark eder - eğitime gönül verenlerin fasih bir tercümanı oluyordu... Azerbaycan'da eğitime gönül verenlerin ilk fasih tercümanı ise, yıllar öncesinden, şu veciz ifadeleriyle, Merhum Millî Lider Haydar Aliyev oluyordu:
“Türkiye'nin mektebleri yaxşı işler görür. Bu bizim günü-günden münasibetlerimizin artmasını gösterir ve men bunların hamısını destekleyirem. Ümidvar olduğumu bildirmek isteyirem ki, bu mektebler Azerbaycan'da gençlerin geniş tehsil alması üçün bize yardım edir. Ona göre de çalışıram ki, bu mektebler burada yaxşı çalışsınlar, daha çox sayda olsunlar.”
Eğitime gönül verenler, dün el ele verdiler; bugünleri hediye ettiler. Yarın, yeryüzünde yüzü gülmeyen, zihni aydınlanmayan, ruhu arınmayan, gönlü şâdumân olmayan hiçbir insan kalmasın diye, onlar bu gün de el eleler...
Seher Durmaz
http://www.zaman.com.az/view.php?d=32434
