Kayaların Sükutu | Rüstem Seitabla | Şiir | Romanya Türk-Tatar Edebiyatı...

KAYALARIN SÜKUTU Bir sır gizlenir bu yerlerde. Bayırların üstündeki yıldızlar, sanki binlerce sorular fisıldar. Üstünde turnalar uçan ışığın ağır acısından orman, taş meydana çıkar, bir töreni andırır sonbahar. Kayalar susan insanlardır sanki, dinlerlen uykuya dalmadan. Asırları sanki kıpırdatırlar omuzlarında ve ağacları sallayan yelde solukları duyulur. Aralarında işaretle gizlice anlatırlar. Ne hakkında, hangi olayı konuşular, bilen yoktur dünyada. Daha ötede, yükseklerde dağlar, kuzeye bakan duvarlar gibi göğü tutarlar. Engin uzaklarda ve özlem dolu zamanda ve yakınlarda Stila'nın büyük ve küçük coğrafyası vardır, onu tanıyınca nefesi kesilir. Efsane ve gerçek bir arada, bugün de hareket noktası görülebiliyor, onu geçmek hey, ne zamana götürüyor, kendi hafizamızın küçük bir köşesinde bilinmeyen sahalar var. Imkân ve hatta, soyun değişmesi var ve soyda kalma. Bugün etrafında sukut… Zaman zaman bir yandan küf renginde bulutlar kabarıyor. Köy aksi takdirde böyle donup kalmaz, kaya, insanlar. her şey kendi aleminde. Herkes sanki kendi sükütüyle konuşabiliyor. sanki bekledikleri için susuyorlar sanki bir ravi bekliyorlar, bir yargıç bekliyorlar! Romence yazan şair: Rüstem Seitabla Türkçesi: Emel Emin

Bu blogdaki popüler yayınlar

Özəl və dövlət ali təhsil məktəbləri arasındakı fərq

Ən yüksək keçid balı Qafqaz Universitetinin birinci qrupuna daxil olan kompüter mühəndisliyi ixtisasındadır

VİCDAN SUSTUĞUNDA : Download PDF