Defter Edebiyatı | Nedret Ali Mahmut | Romanya Türk-Tatar Edebiyatı | 01
"İkinci Dünya Savaşı'dan sonra Romanya'da olup geçen siyasî, iktisadî ve içtimaî meseleler bizim kültür hayatımıza karşı gelmişler; cemaatimizin hakları verilmemiş: aydınlar ve imam- hatiplerimiz takip ve hapsedilmiş, ana dilinde eğitim yasaklanmış. kitap, gazete, dergi yayımlanmamıştır. Bu durumda genellikle imam-hatip tabakasından oluşan aydınlarımız çok değerli yazarlarımızın çalışmaları yanısıra, sahip olduğumuz kültür ve yerli örf ve irimlarımızı da korumaya muhafaza etmeye büyük gayret göstermiştirler. kültürümüzü teşkil eden şiir kitaplarının bazılarını, ileri gelen imamlarımız ve öğretmenlerimiz kendi elleriyle, büyük bir titizlikle, defterlere yazıp göçürmüşler.
Söz sırası gelince, şunu da belirtmek istiyoruz: 1950 yılından itibaren Romanya' da tüm aydınlar olduğu gibi, Türk asıllı aydınları da İkinci Dünya Savaşı ve öncesi döneminde Sovyet rejimine karşı ve "vatan haini" damgası vurulan Kırım Tatarlarıyla işbirliği yapmışlar diyen suçlamalarla başladığından dolayı, Köstence Müftülüğü tarafından verilen bir emirle camilerimizde, mekteplerimizde ve hatta özel şahıslarda bulunan tüm kitap, dergi ve yayınlanmış herhangi bir eser varsa hepsi yakılmıştır.
Yukarıda bahsettiğimiz defterlerin meydana çıkması bu olayın bir sonucunu teşkil etmektedir. Bu tür defterlerdeki ürünler çoğunlukla Dobruca'daki halk edebiyatıni yır, şın, destan, mani, atasözleri, Nasreddin Hoca'nın hikayelerini ihtiva etmekteyse; ikincileri imsakiyeler, bayramlarda söylenen dualar; Sart Eşkı (Keçi), Çuval, Elveda, Şeremazan (Şehr-i Ramazan) gibi ramazan ayı ayinlerini, Nevruz manilerini, Hidırellez, Yavuryüzü, Tepreş bayramlarıyla ilgili şiir ve gelenekleri kapsamaktadır; üçüncüleri ise gerek Kırım, gerek Dobruca Türkleri tarafindan çok sevilen, okunan yaygın olan şiirler, hiçbir değişikliklere uğramadan, bu defterlerde içerilmiştir. "Defter Edebiyati" diye adlandırdığımız işte bu defter el yazmalarıdır."